Türk Solunun Psikolojik Analizi
Yakın tarihe Atatürk sonrasının CHP’sine, milli şef İsmet İnönü döneminden başlayarak, CHP’nin başarılarına bakacak olursak, DP’li Menderes ve AK Partili Erdoğanın eğitim, sağlık, yol, elektrik, tarımsal ve sınai üretim hacmi gibi her ikisininde on yılda başardıkları; CHP’nin 27 yılından kat kat fazladır. DP ve AK Parti halka daha yakın, halkın ihtiyaçlarına daha duyarlı olduğu için halkla kolay bütünleşmiştir.
Türkiyede çok partili siyasi hayata geçişten sonra darbeler oldu, partiler kapatıldı ve açıldı. Ama hâlâ CHP’nin ve DP’nin temsil ettiği iki ana çizgi, iki farklı modernleşme anlayışının devam ediyor olması tarihsel ve sosyolojik bir gerçeğe dayanıyor.
Hatırlanacagı gibi: 12 Eylül bütün partileri kapattı; 1992’de eski partilerin açılmasına izin veren yasa çıktı. CHP’nin açılış günü 9 Eylül gibi tarihi bir güne denk getirilerek muhteşem bir kurultayla yeniden açıldı… 9 Eylül 1922 İzmir’in kurtuluşu, 9 Eylül 1923 CHP’nin kuruluş günü!.. Baykal’ın “Gürül gürül geliyoruz” dediği ünlü kurultayı… Ardından, toplam oyları yüzde 20’yi aşan SHP ve CHP birleşti ve 95 seçimlerinde ancak yüzde 10 oy alabildi!.. Demek ki tarihsel ve sosyolojik büyüklük, her zaman siyasal büyüklük yaratmıyor!..
Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türk solu’da kan kaybetmiştir. Solun potansiyel kaybını önlemek ve toparlanmayı sağlamak adına Ecevit’in CHP dışında yeni bir sol açılımla siyasi hayatımıza taşıdığı demokratik sol kavramı beklenen toparlanmayı sağlayamadığı gibi Türk solunda oluşan kutuplaşmayı daha da derinleştirmiştir. Turk solunun oy kaybetmesinin sebebi sosyal refahı sağlayacak ekonomik proğramlara değil, siyasi ve kültürel değişime öncelik veren politaları tercih etmesindendir.
Bütün siyasi partiler demokratik rejime olan bağlılık, samimiyet ve sadakatleri ölçüsünde kişilik ve kimlik kazanırlar. Son günlerde şahidi olduğumuz hadiseler, Kılıçdaroğlunun CHP si ve solun demokrasiye olan sadakatı konusunda zihinlerde şüpheler uyandırmıştır. CHP ve Türk solu toparlanmak istiyorlarsa kitlelerin duyarlıkları konusunda ilkeli olmalı ve her şeyden önce demokrasi ve laiklik konusunda güven tazelemek zorunda olduğunun farkına varmalı ve ancak o zaman seçmenlerin teveçcühü kazanılacağını anlamalı.
Evet Türk solu iktidar olmak istiyorsa halka umut vaad eden sosyal, kültürel ve ekonomik her alanda sorunları çözecek politikalar üretemede geç kalmamalı.
M.Yazarel