CHP’yi iktidarsızlıktan kim kurtaracak?
Umulur ki yıllarca ilkeler, değerler ve kavramlar üzerinden siyaset üreten CHP’nin bu seçimlerde aklı başına gelmiş olsun. AK Parti gibi hizmetler üzerinden siyaset yapmaya yönelsin. Mansur Yavaş’ın TV proğramlarında siyasi polemiğe girmekten ziyade, Ankara için yapacağım hizmetleri konuşmayı tercih ederim şeklinde ki ısrarı, CHP’ye yeni bir siyasi anlayışı, hizmet anlayışını yerleştirme arzusu olsun. Eğer öyle değil ise, vakti zamanında Sayın Baykal’ın Yaşar Okuyan’dan, Lütfullah Kayalar’a kadar bir çok kişiyi aday listesine almasında olduğu gibi, İstanbulda İmamoğlu, Ankarada Yavaş’ın her ikisininde CHP’ye katacakları katma değerleri olmaz, CHP’nin sadece popülizme pirim veren bir parti olarak anılması yanına kâr kalır.
CHP ve mevcut sol anlayışın, iktidar olmak için ahaliye moral ve motivasyon olacak sosyal, kültürel ve ekonomik her alanda sorunları çözecek politikalar üreterek kitlelere umut vaad etmesi gerekir diye düşünüyorum. Yine CHP’nin kitlelere umut aşılamak için eski alışkanlıklarından aşırı devletçilik zihniyetinden sıyrılmasını öneriyor ve statükoyu koruma çabasından vazgeçerek, solu güçlendirecek yeni politikalar üretmesini, sol adına elzem buluyorum.
Diğer taraftan Türk-solunu temsil ettiğini söyleyen CHP’nin sosyal demokrasiye dönüşememesini, kapalı dar bir alanda devletçilik zihniyetine sığınarak siyaset yapmasını modası geçmiş siyaset olarak görüyorum. Toplum hızla sivilleşirken CHP ve Türk-solu’nun devlet reflekslerine sarılmasını solu küçülten önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriyorum. Aynı zamanda solun sivilleşememesini Türk siyasetinde sağın alternatifinin yine sağ olmasını yaratan en önemli etken olarak görüyorum.
Sovyetler birliğinin dağılmasından sonra dünya siyasetinde bir çok değişiklik söz konusu oldu. Sosyal demokrasi tüm dünyada kendi “doğal tabanında” oy kaybetti. Bu manada Türk-solu alternatif olmak istiyorsa, demokratik ilkelere bağlı, sosyal düzen, sosyal adalet, sosyal refah, fırsat eşitliği, vijdan hürriyeti, ifade özgürlüğü vs, hakların geliştirilmesini sağlayacak fikir ve politikalar üreterek umut olmak zorunda. Aksi halde “sittin sene iktidarsızlığa” düçar kalacaklarını hatırlatmak isterim.
ENPOLİTİK
Mart 2019