Hangisi daha evla kuvvetler ayrılığı prensibi mi, yoksa kuvvetler birliği ilkesi mi?

Bilindiği gibi demokratik sistemlerde “özgürlüklerin korunmasi ve siyasi oteritenin kontrölü” Montesquieu’nun “Kanunların Ruhu Üzerine” adlı kitabında açık bir şekilde tarif ettiği gibi, anayasal düzen içerisinde hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalarak “kuvvetler ayrılığı” prensibine bağlılıkla mümkün olur…

Adalete güven duygusu ise, yine anayasal düzen içerisinde “hukukun üstünlüğü ilkesiyle” temin edilir. Hiç bir erkin bir diğerinden, yargının-yürütmeden, yürtmenin de yargıdan üstünlüğü yoktur. Sosyal düzen, sosyal adalet ve sosyal ilişkiler aynı şekilde anayasal düzen içerisinde devlet ve toplum arasında “hukuk devleti” ilkelerine dayalı yasal düzenlemeler sayesinde tesis edilir.

Demokrasisi gelişmiş ülkelerde bizim “içtihat hukukçusu” Sabih Kanadoğlu’nun cevaz verdiği gibi, kesinlikle yargının yürütmeye üstünlügü yoktur. Yürütmenin, yani siyasi otoritenin sorumluluk alanları içerisinde sosyal hukuk düzenini sağlamanın yanında, demokrasiye sahip çıkma gibi bir sorumluluğu da vardır. Bununla birlikte J.Locke’nin tarif ettiği gibi ”siyasi iktidarın kaynağı olan egemenlik hakkı kesinlikle millete aittir”. Bu manada demokratik sistemlerde vatandaşın seçme ve seçilme hakkına sahip olması, en önemli egemenlik yetkisi olarak tarif edilir.

Diğer taraftan günümüz dünyasında, adaleti tesis etmekle yükümlü olan siyasi otoritelerin ekonomik istikrarı sağlamak adına, erkler arası ilişkilerde, Montesquieu’nun “kuvvetler ayrılığı” prensibi yerine, totaliter tek pari iktidarlarının uyguladığı, Jean-Jacques Rousseau’n “kuvvetler birliği” ilkesini ikame etme çabalarına rastlamak’ta mümkündür. Hem de demokratik ilke ve değerlerle bağdaşmadığı halde, milli iradeye atıfta bulunarak ve milli iradeyi otoriter bir vekaletmiş gibi yorumlayarak. Halbuki totaliterliğin hiç bir şekilde milli iradeye vekalet etmesi sözkonusu olamaz ve milli irade devlet otoritesinin “erk mühimmatı” gibi yorumlanamaz.

Kendi özelimize, Türk siyasi tarihine bakacak olursak: biz 1920’den beri “egemenliğin kayıtsız şarsız millete ait” olduğunu savunarak demokratik olgunluğa eriştik. Ve tabi ki çok ağır bedel ödediğimiz 1960 darbesiyle başlayan ve 12 Eylül’le devam eden kesinti ve vesayet dönemleri hariç.

Millet olarak her darbe döneminde tercihimizi darbecilerin; milletin eğemenlik hakkını gaspederek yetkileri anayasal organlara devredip, vesayet koyduğu brokratik devleti değil, insan onuruna saygılı olan, demokratik devleti, yani “yöneten katılımcı demokrasiyi” tercih ederek bugünlere geldik.

mm

Metin Yazarel - Çeşitli Alanlarda Faaliyet Gösteren Girişimci ve Toplum Aktivisti Kişisel Bilgiler: Adı: Metin Yazarel Doğum Yılı: 1962 Doğum Yeri: Yozgat, Boğazlıyan ilçesi, Yaraş Köyü Medeni Durumu: Evli, iki kız çocuğu babası Eğitim ve Akademik Geçmiş: İlkokul: Yaraş Köyü İlkokulu Ortaokul ve Lise: Yozgat’ta tamamladı Üniversite: 1980 Eğitim-Öğretim yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'ne kayıt oldu, ancak 12 Eylül 1980 darbesi nedeniyle eğitimini yarıda kesmek zorunda kaldı. Yurtdışı Eğitim: Kasım 1980'de Hollanda'ya yerleşti. 1981-1982 öğretim yılında Rotterdam'da Thomas More Pedagoji Akademisi'ne devam etti. İş ve Ticaret Hayatı: Hollanda'da İş Hayatı: 1982 yılında Hasret Gıda Marketi ile ticaret hayatına adım attı. Daha sonra Türk video filmleri, tekstil ürünleri toptancılığı ve seyahat acenteliği gibi çeşitli sektörlerde ticaret yaptı. Toplumsal Katılım: Çeşitli Türk dernek ve federasyonlarında kurucu yönetim kurulu üyeliği ve genel sekreterlik gibi üst düzey yöneticilik yaptı. Sosyal Araştırmalar: Toplum bilimi alanında 'sosyal tercihler', 'sosyal davranışlar' ve 'sosyal psikoloji' konularında araştırmalar yaptı. Göçmen etnisitesi ve göç sosyolojisi gibi alanlarda çalışmalarına devam ediyor. Sivil Toplum Aktivizmi: Uzun Süreli Danışmanlık: Hollanda Türk Demokratlar Birliği (UETD) danışmanlık yaptı. Araştırmalar Merkezi: Amsterdam Türk evi Araştırmalar Merkezi yönetim kurulu üyesi olarak sivil toplum çalışmalarını sürdürdü. Yazarlık ve Medya Faaliyetleri: Yayınlar: 200'den fazla makalesi çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yayımlandı. Köşe Yazarlığı: Kesintisiz 8 yıl boyunca Türkçe yayın yapan Haber Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı. Televizyon Programcılığı: Kısa bir süre Life24 Bilgi Danış Televizyon programcılığı da yaptı. Yayın Danışmanlığı: Gönüllülük esasına dayalı olarak Haber Gazetesi'nde genel yayın danışmanlığı yaptı. Diğer Yayınlar: Yozgat Çamlık gazetesi ve En-Politik internet sitesinde de köşe yazıları yazdı. Çalışma ve Ticaret Hayatı: Şirket Danışmanlığı: Halen Letselschade Kaza Uzmanlığı Şirketler Grubuna danışmanlık yapmaktadır. Kurucu Ortaklık: EU TRADE CENTERS BV. şirketinin kurucu ortağı olarak ticaret hayatına devam ediyor. Metin Yazarel, iş hayatı, ticaret, akademik çalışmalar, sivil toplum faaliyetleri ve medya alanlarında geniş bir yelpazede etkinlik gösteren, çeşitli alanlarda başarılı ve çok yönlü bir birey olarak öne çıkmaktadır.