Her şeyden önce Türk’ üm.
Alçakca işlenmiş bir cinayeti bahane ederek, hepimiz Ermeni`yiz gibi Türklüğü küçük düşürecek eylem ve davranışların duygusal tepikinin otesinde bir amaca yöneldiğini görmekten üzüntü duymaktayım. Bu hunhar cinayet hangi değerler adına işlenmiş olursa olsun, ne Türklükle, nede hiç bir insani değerle bağdaşamaz.
Şahidi olduğumuz bu üzücü olayın tarihe bırakılmadan daha şimdiden niyeti pisler ve Türk düşmanları tarafından nasıl kullanılmak istendiğini görünce mensubu olmaktan iftihar ettiğim, nasıl bir Türk olduğum ve olunması gerektiğini yazmak ihtiyacı hissettim.
Nasıl bir Türk olduğunu hissetmek öncelikle vicdan ve ahlak işidir. T.C. Nufus hüviyetine sahip olarak, bazılarının idda ettiği gibi Türkiyeli olmakla, Türk olmak farklı şeylerdir. Sözde…evrensel kültür adına, kendi insanına, sahip olduğu kıymet ve değerlere saldırarak Türkiyeli olmakla, Türk olmak çok farklı şeylerdir.
Ayidiyet duyduğu milletinin tarihini, kültürünü, maddi, manevi bütün değerlerini küçümseyen değil yükselten bir Türküm. Tanzimattan itibaren artan bir hızla, milli külür ve manevi değerlerini küçük görerek, manasız bir kompleks ve özentiyle başka unsurları üstün görendeğil, kendi değerlerine sahip çıkan bir Türküm. İdare ettiği topraklar üzerinde güneşin batmadığı imparatorluklar kuran atalarını, emperyalist olarak niteleyip utanç duyup, aslini inkar eden değil sahiplenen Türküm. Koca imparatorluktan artakalan ve M. Kemal Atatürk`ün binbir güçlükle kurduğu adına Anadolu dediğimiz küçük kara parçasında, sadece Türkiyeli olduğunu savunan değil, sahip çıkan Türküm.
Önce kendine, sonra temsil ettği topluma sevgi ve saygısı olan, hümanizim adına insanlık idealine sahip, insancıl bir Türküm. Milli, insani ve kendi özdeğerlerine bağlı, ‘De Gaulle’ün Fransızlarda uyandırdığı “kendine güven“ duygusuna sahip, milli kültür ve manevi değerlerine inanan bir Türküm. Anayurt dediğimiz anadolu toprakları dışında, Atayurdun’da bulunan diğer Türk kardeşlerinin varlığından gurur duyup, asla şovenist ve ırkçı hislere kapılmadan, yüksek insanlık ideali duygusuyla dünya kardeşliğini savunan bir Türküm.
Bilgi çağı dediğimiz çağın gereklerine uygun olarak, Bilge Kaan`da kendini bulan, insanlığa hizmet yarışında bilge bir Türküm. Bilimin bütün bilgi ve becerilerini tüm insanlığın hizmetine sunamak isteyen bir Türküm. Globalleşme ve Küreselleşme adına işlenen insanlık suçlarını çağın ayıbı olarak görüp, dökülen kan, gözyaşı ve zülme karşı çıkan bir Türküm.
Çağımızin olumsuzluklarını medeniyet ve uygarlığın beşiği olmakla övünen, sömürü zihniyetli batının tuzağı olarak gören uyanık bir Türküm. Faşizim ve Komünizm gibi felaketlerin ( Hitler ve Marks) Avrupanın medeni ve uygar görünümünden türediğini bilen ve insanlığı uyarıp, bilgilendiren bir Türküm. Günümüzde ırkçılık ve şovenizmin hortlayarak, masum insanlara zarar verdiği, ırkçılığın hızla yayılarak himaye gördüğünü bilen ve insanligi uyaran bir Türküm.
Tarihinde’ki cevherden kaynagını alarak, insanlığa hürriyet, adalet, eşitlik ve medeniyet getirecek ideallere sahip bir Türk ve Türkiyeliyim. Bütün Türk büyükleri gibi, Atatürk`ün “Yurtta Sulh Cihan da Sulh “ idealine hayatiyet kazandırmak için, çalışan ve uyanık olan bir Türk ve Türkiyeliyim.
Metin Yazarel