Hollanda Kraliçesi Beatrix, Cumhurbaşkanı Sezer’in davetlisi olarak 27 Şubat-2 Mart arasında Türkiye’yi ziyaret edecek.

Hollanda Kraliyet Sarayından yapılan açıklamada, Kraliçe Beatrix’in ziyaretine, Veliaht Prens Willem Alexander ve eşi Prenses Maxima’nın da katılacağı belirtildi. Ankara’da temaslarda bulunacak olan Kraliçe ve Veliaht Prensin, proğramlarında İstanbul ve Kayseri ziyaretleri de yeralıyor.

Açıklamada, Kraliçe Beatrix’in ziyaretinin, iki ülke arasında, yaklaşık 400 yıllık geçmişe sahip “iyi ikili ilişkilerin”, her alanda daha da iyileşmesi ve güçlenmesine katkı sağlamasının amaçlandığı belirtilyor. Hollanda da yaşayan Türk toplumu açısındanda ilgiye mazhar olan bu ziyaretin, seçimler öncesinde yaratılan gerginliği gidereceği umulmakta. Çünkü millet vekilliği için adaylığını koyan Türk kökenli üç aday, Ermeni Soykırımını tanımadıkları için yapılan baskılar sonucu adaylıktan çekilmişlerdi.

Cumhurbaşkanı Sezer’in Nisan 2001’de Hollanda’yı ziyaret ettiği de anımsatılan açıklamada, Türkiye’nin Hollanda için çok önemli dost ve müttefik bir ülke olduğu, Hollanda’nın AB dışındaki ülkeler arasındaki ticaretinde dördüncü sırada yer aldığı kaydedildi.

Hollanda da 22 Kasım 2006 seçimleri öncesi Türk kökenli Milet vekili Nebehat Albayrak ”Ermeni soykırımı iddalarını kabul etti-etmedi iddalarıyla yıpratılmak istenmesine rağmen, Sosyal Demokrat İşçi Partisinden üçüncü defa parlementoya girdi. Kurulacak bir hükümette önemli bir bakanlığa getirilmesine kesin gözüyle bakılan Albayrak, Devlet Sekreterliği göreviyle kabinede yeraldı. Basınının yıpratma girişimlerine ragmen, Albayrak Hollanda da bir ilki de başardı, ilk kez Türk kökenli birisi olarak, Devlet Sekreteri sıfatıyla kabinde görev aldı. Devlet Sekreterleri kabinede bakan statüsünde temsil ediliyor ve görev alanlarıyla ilgili konularda bakan yetkilerini taşıyorlar.

Kraliçe Beatrix’in Türkiye ziyareti öncesinde soykırım meselesini tekrar gündeme getiren Ermeni lobisinin, ortamı gerecek çaba içerisinde olduklarına şahit olmaktayız. Basın ve bazı millet vekillerinin desteğini alan Ermeni lobisi, Kraliçenin basın açıklamasında en azından insan haklarına atıfta bulunarak soykırımı konusuna değinmesini talep etmekteler. Monarşi geleneğinde atıfta bulunmak gibi, bir nezaketsizlik adeti olmadığını bilmekle beraber, yapılan lobi çalışmaları da küçümsenmemeli.

Şayet bir yanlışlık zuhur ederse, pembeler ülkesi Hollanda’nın tarihine, çok gerilere, sömürge dönemine, Suriname, Antillere, Endonezya’ya gitmeye gerek yok, 22 Kasım 2006 seçimlerinde Türk adaylara yapılan anti demokratik baskının hatırlatılmasının yeterli olacağı kanısındayım.