Sivil İnsiyatif ve Demokrasi Manifestosu.
Türk siyasi tarihinin şu içinde bulunduğumuz dönem kadar tehlikeli bir süreç geçirmediğini düşünüyorum. İkitidar ve muhaletefin ilk defa sivil anayasa yapma ve uzlaşı fırsatı var iken, anlamsız bir inatlaşmayla demokratik parlementer sistemi tehlikeye atan tutum ve darvranışlarını şiddetle ve esefle kınıyor, tarafları demokratik ilkelere bağlı kalmaya davet ediyorum.
Ey…İktidar olanlar, ey… mualif olupta ihtilal tellallığı yapanlar, ne kadar tehlikeli bir oyun oynadığınızın farkındamısınız..? Demokrasiyi kesintiye uğratmaya teşvik ettiğiniz Türk ordusu bu ülkenin kurumlarından birisi değilmidir..? Mualifi olduğunuz gurup sizi, millet huzurunda anti-demokratik yöntemi tercih edenler durumuna düşürüp, oyuna getiriyor farkında değilmisiniz..? Günü kotaramadığınız gibi, geleceği ipotek ettirdiğinizin farkında değilmisiniz..? Yarınlarda hangi yüzle millet huzuruna çıkıp oy isteyeceksiniz…?
İradesine itimat etmediğiniz bu milleti, millete rağmen yönetmeye talip olma hakkını nereden alıyorsunuz..? Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değilse kimindir…? Silahlı güce hakim olan apoletli azınlığınmı…? Devrim egonuzu tatmin etmek içinmi… kahraman ordumuz ve bağımsız yargıyı siyasete alet etmeye çalışıyorsunuz..? Daha emin ve daha güzel bir kader arayışının reçetesi…sizce demokratik olgunluğa erişerek evrensel değerlerle bütünleşmek değilmidir..?
T.C. Devletinin temel felsefesi ve temel ideolojisi tüm halk ve azınlıklara eşit haklar tanıyarak, siyasi eğemenlik ve sosyal dengeyi sağlayacak olan, demokratik rejimi milli eğemenlik kavramına dayandıran millet iradesine saygılı olmak değilmidir..?
Gelin hep birlikte…birlik ve beraberlik içinde kavram kargaşası yaratanlara fırsat tanımadan; çağımızda uygarlık ve medeniyetin demokratik değerler üzerinde yükseldiği gerçeğinden hareketle, Cumhuriyetin siyasi, kültürel ve ideolojik temellerini oluşturan Laiklik ve milliyetçilik gibi kavramları daha fazla istismar edilmekten kurtaralım ve…Sekularizmi (laikliği) dini inkar eden bir unsur olmaktan çıkartıp, gerçek anlamda din ve devlet işlerini bir birinden ayıran kavram olarak laisizmi liberalleştirip, demokrasiye olan bağlılık ve güveni tazeleyerek, medeniyet ve uygarlık yolunda yürüyüşümüze devam edelim.
Metin YAZAREL