Toplumsal hayatımızda basın ve medyanın rolü.

Demokrasisi gelişmiş modern toplumlarda basın ve medya; haberleşme işlevinden başka, kendisini toplumsal ilişkilerle birlikte psiko-sosyal işlevleri yerine getirmekle de yükümlü görür. O münasebetle Montesquieu’nun demokratik rejimlerde kuvvetler ayrılığı prensibi diye tabir ettiği yasama, yürütme ve yargı güçlerine ilaveten basın ve medya “dördüncü kuvvet” olarak kabul edilir. Bundan başka medya, sadece demokratik ülkelerde değil, demokrasi dışı totaliter rejimlerde de halkı istenilen doğrultuda manüple etmek, yani “rıza üretmek” amacıyla kullanılan önemli bir araç olarak itibara layık görülür. Totaliter devlet’te cop ve sopanın yaptığı sindirme işi, demokratik devlet’te basın ve medya vasıtasıyla yapılarak, tebâ kültürüne bağlı itâtkar toplumlar türetilir.

Toplumsal hayatımızda işlev ve etki alanı bakımından önemli bir yer işgal eden basın ve medyadan başka, “beşinci kuvvet” diye tabir ettiğimiz sivil toplum kuruluşlarıda hatırı sayılır bir değere sahiptirler. Bu durumda erkler arası ilişkiler anlamında basın, medya ve sivil toplum örgütlerindende “kamu yararı” gözeterek faliyet yapmaları beklenir. Diğer taraftan basın ve yayın organlarından insanların doğru bilgi ve gerçek haber alma hakkına saygı göstermesi sektör etiği veya adli yaptırımlarla güvence altına alınmaya çalışılır.

Bilgi toplumu olmanın sağladığı avantajlarla son derece önemli bir etki alanına sahip olan basının, sahip olduğu gücü hiç bir şekilde tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanması doğru olmadığı gibi, medyanın kartelleşmesine izin verilmesi de aynı şekilde hatalı olur. Medya ve siyaset ilişkilerinde ise, devlet erk’ini medya patronlarına muhtaç bırakmayacak şekilde dizayn edilmesine özen gösterilir. Medya patronlarının birgün kendilerinde vehmettikleri güçle, Devlet Ricalini haksız yere tezvir ederek, siyasi rant sağlamayı arzu edeceği ihtimali gözönünde bulundurularak hareket edilir. Yeri gelmişken bu manada, vakti zamanında bir medya patronunun malikanesine ziyarete giden bir başbakanı pijama, terlikle karşılama nezaketsizliğini anektod olarak aktarmakta bir sakınca görmem.

Dünya üzerinde iletişim ve inovasyon çağına ugun düşen, bilğinin hızlı bir şekilde akışı sağlanırken, sosyal medya diye tabir edilen dijital ağların kullanıma girmesiyle birlikte, basın ve medya günlük hayatımızda varlığını daha da çok hissettirmiştir. Bir yandan internet ortamında evlere kadar uzanan yayıncılık ve ticari ağlar, diğer yandan dünyanın herhangi bir köşesinde ki olayların, hatta savaşların televizyonlardan anında (canlı olarak) verilmesinin insan hayatına akseden olumsuz boyutu maslesef henüz daha tesbit edilememiştir.

Günmüzün dünyasında basın ve medya üzerinden “paketlenmiş bilinç, yani şuur paketleme” işi ve tuplumu kaderine ikna ederek rıza üretme işi, medya marifetiyle yapılıyor. İnsanlar basın ve medya vasıtasıyla dijital manüplasyonlara maruz bırakılarak şuur ve bilinç altı yönlendirmesi yapılarak kaderine rıza göstermeye ikna ediliyorlar. Rıza üretme işi toplumsal duyarlılık ve kurumsal etik gözadardı edilerek yapılıyor. Diğer taraftan basın etiği ve kurumsal etiğin başta basın mensupları tarafından ihlal edilmesi “basında kalite ve özdenetim” sorunlarını tartışmaya açarken, medya’ya karşı güven krizinin doğmasına da vesile oluyor. Neyse ki basın ve medya’ya karşı oluşan güvensizliği medya kendisi de kabul ediyor.

Ülkelerin siyasetinin şekillenmesinde ve uluslararası ilişkilerin dizayn edilmesinde, medyanın rolünün iyice belirginleşmesi ve buna paralel olarak bir kısım medyanın “kartel medyası” gibi tanımlanması halkın medya’ya olan güvensizliğinde tabiki etkisi olmuştur. Piyasada rakip yayın organlarının birbirleriyle kapışması, ısmarlama ve yalan haberlerle belden aşağı vurulması, medya’ya duyulan güvensizliği pekiştirmiştir… Bu vesileyle tüm olumsuzluklara rağmen, siyaset kurumunun yandaş medya’ya abartılı bir şekilde itibar sağlama çabasını doğru bulmadığımı da ifade etmek isterim.
Not: basın ve medya konusunu dosya konusu olarak işlemek istediğim için bir sonraki başlık “Uluslararası ilişkilerde basın ve medyanın rolü” olacaktır.

ENPOLİTİK
Şubat 2019

mm

Metin Yazarel - Çeşitli Alanlarda Faaliyet Gösteren Girişimci ve Toplum Aktivisti Kişisel Bilgiler: Adı: Metin Yazarel Doğum Yılı: 1962 Doğum Yeri: Yozgat, Boğazlıyan ilçesi, Yaraş Köyü Medeni Durumu: Evli, iki kız çocuğu babası Eğitim ve Akademik Geçmiş: İlkokul: Yaraş Köyü İlkokulu Ortaokul ve Lise: Yozgat’ta tamamladı Üniversite: 1980 Eğitim-Öğretim yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'ne kayıt oldu, ancak 12 Eylül 1980 darbesi nedeniyle eğitimini yarıda kesmek zorunda kaldı. Yurtdışı Eğitim: Kasım 1980'de Hollanda'ya yerleşti. 1981-1982 öğretim yılında Rotterdam'da Thomas More Pedagoji Akademisi'ne devam etti. İş ve Ticaret Hayatı: Hollanda'da İş Hayatı: 1982 yılında Hasret Gıda Marketi ile ticaret hayatına adım attı. Daha sonra Türk video filmleri, tekstil ürünleri toptancılığı ve seyahat acenteliği gibi çeşitli sektörlerde ticaret yaptı. Toplumsal Katılım: Çeşitli Türk dernek ve federasyonlarında kurucu yönetim kurulu üyeliği ve genel sekreterlik gibi üst düzey yöneticilik yaptı. Sosyal Araştırmalar: Toplum bilimi alanında 'sosyal tercihler', 'sosyal davranışlar' ve 'sosyal psikoloji' konularında araştırmalar yaptı. Göçmen etnisitesi ve göç sosyolojisi gibi alanlarda çalışmalarına devam ediyor. Sivil Toplum Aktivizmi: Uzun Süreli Danışmanlık: Hollanda Türk Demokratlar Birliği (UETD) danışmanlık yaptı. Araştırmalar Merkezi: Amsterdam Türk evi Araştırmalar Merkezi yönetim kurulu üyesi olarak sivil toplum çalışmalarını sürdürdü. Yazarlık ve Medya Faaliyetleri: Yayınlar: 200'den fazla makalesi çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yayımlandı. Köşe Yazarlığı: Kesintisiz 8 yıl boyunca Türkçe yayın yapan Haber Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı. Televizyon Programcılığı: Kısa bir süre Life24 Bilgi Danış Televizyon programcılığı da yaptı. Yayın Danışmanlığı: Gönüllülük esasına dayalı olarak Haber Gazetesi'nde genel yayın danışmanlığı yaptı. Diğer Yayınlar: Yozgat Çamlık gazetesi ve En-Politik internet sitesinde de köşe yazıları yazdı. Çalışma ve Ticaret Hayatı: Şirket Danışmanlığı: Halen Letselschade Kaza Uzmanlığı Şirketler Grubuna danışmanlık yapmaktadır. Kurucu Ortaklık: EU TRADE CENTERS BV. şirketinin kurucu ortağı olarak ticaret hayatına devam ediyor. Metin Yazarel, iş hayatı, ticaret, akademik çalışmalar, sivil toplum faaliyetleri ve medya alanlarında geniş bir yelpazede etkinlik gösteren, çeşitli alanlarda başarılı ve çok yönlü bir birey olarak öne çıkmaktadır.